İstanbul'un gözde yeşil alanlarından Belgrad Ormanı, geçtiğimiz günlerde üzücü bir olaya sahne oldu. Mimar Ece Gürel, dört gün boyunca kaybolduktan sonra Ormanlık alanda bulundu; ancak ne yazık ki hastaneye kaldırıldığında yaşam mücadelesini kaybetti. Bu trajik durum, sadece ailesini değil, aynı zamanda mimarlık dünyası ve İstanbul halkını da derinden sarstı. Ece Gürel’in kaybolması ve ardından gelen olaylar, haber bültenlerinden sosyal medyaya kadar geniş yankı buldu. Ünlü mimarın hayatına ve bu talihsiz olaya dair detayları sizlerle paylaşıyoruz.
29 yaşındaki genç ve başarılı mimar Ece Gürel’in kaybolduğu gün, ailesi ve yakın arkadaşları için endişe dolu bir sürecin başlangıcı oldu. Gürel, 17 Ekim 2023'te Belgrad Ormanı'nda yürüyüş yapmak üzere evden çıkmıştı. Zaman geçtikçe, onun geri dönmemesi ailesini derin bir kaygıya sürüklemeye başladı. Geniş çaplı bir arama çalışması başlatıldı; polis ekipleri, gönüllü arama kurtarma ekipleri ve yerel halk, ormanlık alanda her köşe ve boşluğu aradı.
Dört gün süren aramalar sonunda, Gürel’in cansız bedenine ulaşıldı. Araştırmalar sonucunda genç mimarın, kaybolduğu süre zarfında çeşitli zorluklarla karşılaştığı anlaşıldı. Ormanda kaybolmanın getirdiği zorlu koşullar, yeterli beslenememesi ve iklim şartları, onun sağlığını olumsuz etkiledi. Hastaneye kaldırıldığı sırada acil müdahale yapılsa da, Ece Gürel ne yazık ki kurtarılamadı.
Ece Gürel, sadece bir mimar değil, aynı zamanda genç yaşına rağmen pek çok projede imzası olan bir tasarımcıydı. Meslek hayatına oldukça genç yaşta başlamış ve kısa süre içinde büyük başarılara imza atmıştı. Modern ve yenilikçi tasarımlarıyla adından söz ettiren Gürel, birçok ünlü projede yer almış, mimari alandaki yetkinliği ve yaratıcılığıyla tanınmıştı. Onun kaybı, henüz çok genç yaşta olan bir yeteneğin mimarlık dünyasındaki büyük boşluğunun bir örneği olarak gündeme geldi.
Ailesinin ve arkadaşlarının gözyaşları, yalnızca Ece’nin kaybı için değil; aynı zamanda onun hayallerinin, umutlarının ve gelecek planlarının aniden sona ermesi içindi. Gürel, durmaksızın çalışan ve sektörde kendine bir yer edinmek için çabalayan bir bireydi. Ailesi, onun ne kadar azimli ve tutkulu bir kişi olduğunu anlatarak; Ece’nin isminin unutulmayacağını, onun mirasının sürdürüleceğini vurguladı.
Yaşanan bu trajedi, toplumsal farkındalığı artırmak için önemli bir adım olarak değerlendirilmeli. Ece Gürel’in kaybolduğu süreç, insanlara kaybolma durumlarında gerekli önlemlerin alınmasının önemini bir kez daha hatırlatıyor. Belgrad Ormanı gibi büyük ve yoğun bir doğal alanda kaybolma durumları, her bireyin dikkat etmesi gereken bir konudur. Ece’nin hikayesi, akıllarda kalacak ve muhtemel kaybolma durumlarında daha dikkatli olunmasına vesile olacaktır.
Belgrad Ormanı'ndaki bu olay, çevre güvenliğine olan duyarlılıkları artıracak, bu tür alanların daha kontrollü ve güvenli hale getirilmesi gerektiği fikrini pekiştirecektir. Mimar Ece Gürel’in kaybı, sadece bir bireyin kaybı değil; geleceğin mimarlarından birinin, topluma katkıda bulunmasının sona ermesidir. Herkesin yaşamına dokunan bir sanatçı olarak, onun mirasını yaşatmak ve yarattığı eserleri gelecek nesillere taşımak, tüm mimarların ve sanat severlerin görevi olacaktır.
Bugün, Ece Gürel’i anmak için bir araya gelen sevenleri, onun anısını yaşatmak üzere katıldığı projeleri ve yarım kalan hayallerini hatırlamak adına birçok etkinlik düzenleyeceklerini duyurdu. Gürel’in ailesi, bu etkinliklerin onun anısını canlı tutması ve topluma ilham vermesi umuduyla hayata geçirilmesini sağlamak için çalışmalara başladı. Üzüntülü bir kaybın ardından, bir topluluk olarak birleşip, bir araya gelmek ve birlikte yeri doldurulamaz bir kaybı anmak, insanlığın en güzel meziyetlerinden biridir.
Geleceğe umutla bakarak, Ece Gürel’in eserlerini ve yaşamını hatırlamak, onu yaşatmanın en güzel yolu olacaktır. Bunun yanı sıra, gelecek nesillerin üzerlerinde taşıdığı sorumlulukları hatırlamalarını sağlamak da önemli bir ek görevdir. Yaşamın ne kadar kıymetli olduğunu ve her anın değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizerek bu trajedinin ilham verici bir yanının olmasını sağlamak amacıyla çeşitli çalışmalar yapılmalı ve Ece Gürel’in anısı bir simge haline gelmelidir.
Özetle, Belgrad Ormanı’nda gerçekleşen bu trajik olay, birçok insanın hayatında derin etkiler bıraktı. Mimar Ece Gürel’in hatırası, onun eserleriyle ve mimarlık alanındaki katkılarıyla kaliteli bir şekilde yaşatılmalıdır. Hepimizin yaşadığı bu kayıp, geleceğe dair bir farkındalık yaratmak için bir fırsat olmalı ve benzer durumların önüne geçmek için gerekli adımlar atılmalıdır. Ece Gürel’e bir kez daha rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.